26 Kasım 2019 Salı

Emperyalist Hegomonyanın Yeni Dili Postmodernizm-Koray Aker






Friedrich Nietzsche tanrının ölümünü ilan ederken, aslında öznenin ölümünü ilan etmiştir. İnsan öznesi erimiştir, öyleyse özgürlük istemi boş, temelsiz ve sofuca dır. Post modern dönemde, gerçekliğin yerini imajlar almıştır. Sınıflar yerini çok kültürlü, kimlik kolajlarına bırakmıştır. Çünkü sınıflar ortodoksi üretmektedir, tarihin sonu gelmiştir, sınıfta neymiş artık küreselleşme var, herkes özgürdür. Gerçekliğin sofuluğu karşısında, varoluşçuluk, hiççilik ne kadarda cazibeli duruyor.

Ne diyordu Lyotard, post modern durum için, post modern durum bir gevşeme, vazgeçme halidir diye. Diyalektik, nesnellik, bilim, hepsi inançtır ve kurgudur. Öyleyse tek bir ilke vardır, oda ilkesizliktir.Postmodernizm, bir tür entelektüel karanlık,hakikate dönük  bir haçlı seferidir.

"Postmodernlik klasik hakikat, akli, kimlik ve nesnellik nosyonlarından, evrensel ilerleme ya da Kurtuluş fikrinden, bilimsel açıklamanın, başvurulabileceği tekil çevreler büyük anlatılar ya da nihai zeminlerden, kuşku duyan bir düşünce tarzıdır.
Terry Eagleton-Postmodernizmin Yanılsamaları

20. Yüzyıl sonrası, Marksizmi her alanda, düşman ilan eden, felsefi, siyasi, entelektüel, iktisadi ve toplumsal, her alanda Marksizm’e savaş açan, onu Ortodoks, baskıcı, despotik bulan ve komünistlerin gaddarlıklarını ve zalimliklerini, büyük bir iştahla masaya yatıran, bu yeni akım, kendisine spesif bir tanım geliştirmese de post yapısalcı, post marksist, post modernist gibi çeşitli görünümler altında, yeni karşı devrimci, saldırıların mihengi olmuştur.

Bauman politikacıların ütopyaları öldürdüğünü ve geçmişin idealistlerinin ise (solu kastediyor ) çağa uyum sağlayarak pragmatikleştiklerini belirtir. Yirminci yüzyılın politik özneleri işçi sınıfı köylülük  ulusal kurtuluş hareketleri gibi sınıfsal antagonizmalara dayanan toplumsal ve nesnel hareketlerdi. Doksanlı yıllar sonrası iktisadi ve toplumsal yaşama tamamen nüfuz eden neo liberal kapitalizm bu hareketleri ilga ederken yerine piyasa uygun onun ile uyumlu toplumsal ideolojiler yarattı

Çağın politik özneleri artık göçebe akışkan ve sürekli yer değiştiren hiç bir erekselliği bulunmayan sistem ile pragmatik ilişki içinde onu besleyen ve üreten dinamiklere dayanmaktadır.Postmodernizm geleneksel ataerkil sanayinin yerini alan tekno-finasn kapitalizmin ve enformatik çağın egemen üstyapı ilişkididir



Post modern toplumda, üretici güçler mücadelesinin yerini, cinsel kimlik, ekoloji vb nosyonlar almıştır. Kadın sorunu, lgbti, ekoloji vb yapılar, sınıf mücadelesinin önüne geçmiştir. Bu elbette post modern, bir yanılsamadır. Post modern dönemde, özgürlük bir belagatan başka bir şey değildir. 

Post modernizm. öznenin buharlaştığı iddiasını, bağrında taşır, özne yapı çatışmasını ve filli bir sınıf savaşımını şiddetle red eder, sınıf diyalektiğine karşı, metafizik bir posta bürünür ve sınıfları ortodoksi üretmekle suçlar. Böylece sınıflar mücadelesinin yerine, güdük, temelsiz, bir radikal çoğulculuğa sarılır. Sınıfların yerine, çeşitli kimlik kolâjlarını koyar, negatif özgürlük, tam bu noktada, post modernlik nosyonun, sloganı haline dönüşür. Sınıf savaşımına hayır, yaşasın bireyin, yada bireylerin kurtuluşu.

" Özne dağınık, belirsiz,ve tözden yoksun bir öznelik yararına ortadan kaybolmuştur.Başka bir deyişle her şeyi kuşatan ve etten kemikten yoksun bomboş bir bilincin yansıtıldığı muazzam bir alana dönüştürülen özne vücudun yaydığı uçucu bir madde benzemektedir. Yani herşey nesnellikten yoksun öznellik ışınları yaymaktadıe

Neden Her Şey Hala Yok Olup Gitmedi?, Jean Baudrillard

Post modernizm emperyalizmin yüzyıllık çürüyen –pıhtılaşan katmerleşen gerici kültürüdür, deri değiştiren geç kapitalizmin üst yapı kurumu onun yeniden örgütlenen siyasal-politik-kültürel ideolojik biçimidir. Bireyi hakim sınıf çıkarlarına Pazar ihtiyaçlarına ve metaların piyasadaki dolaşımına uygun biçimde koşullandıran üretim ve tüketim süreçlerine göre yeniden üreten, post modernizm tikel anlamda anarşist görünse de, nesnel bağlamda gerici idealist ve karşı devrimcidir”


Diyalektik karşıtı tüm felsefi türlerinin temel çıkış noktası nesnellik hakikat akıl bilim diyalektik gibi kavramları inkar etmek sabit ve evrensel nosyonlara dayanan tüm üst anlatıları yapı söküme tabi tutmak muğlaklaştırmak ve ereksel başat öznenin yerine ereksel olmayan dağınık belirsiz ve sürekli yer değiştiren ereksel olmayan özneler ile ikame etmektir.

Bugün batılı akademilerin bu metafizik yapıların cennetine dönüşmesinin temel nedeni budur,Çünkü bilim olmayan bilimi yücelterek diyalektik düşünceye savaş açtılar ve proletaryan düşüncelerin filizlendiği her alana sızarak onun tüm direnç alanlarını çürüttüler bu yapıların temel amacı neo liberalizm tarafından tamamen metalaştırılan ve piyasalaştırılan toplumsal yaşamın içinde nüfuz etmek, post tüketim rejiminin ve egemen imgelerin yaratığı yeni kitle kültürünü egemen ideallerle uzlaştırmak, gerçekçi toplumsal temellere dayanan her türden kurtuluş fikrini sabote etmek. Kitleler arasında suni çelişkilere dayanan yeni fay hatları yaratmak, kitleleri atomize etmek ve çeşitli fraksiyonlara bölmek ve nihayetinde sınıf mücadelesini zaafa uğratmak ve geriletmektir.

Marksizm'e en büyük ihanet onun dayandığı epistemoloji-metodoloji ve bilimin terk edilerek içeriğinin boşaltılması ve bir kült inanç olarak yeniden canlandırılması ve teorileşmesidir. Tarihsel materyalizmden kopuş, ekonomi-politiğin piyasacılığa indirgenmesi ve sınıf antagonizmasına dayanan politik mücadelenin terk edilmesi ve dağınık belirsiz ve ereksellikten arındırılmış politik özneleri aracılığı ile Marksizm'in evcilleştirilmesi yada rafa kaldırılmasıdır. Post Marksizm başta olmak üzere bütün neo pragmatik akımların dayandığı belagat temelde ne üdüğü belirsiz bir radikal çoğulculuk (mültikültürelizm) ve kötürümleşmiş bir ilerlemecilik adına sınıf mücadelesine ihanet ve bilimsel sosyalizme salıdırı temeline dayanmaktadır.

Marksizm’den umudunu kesmiş. küçük burjuva aydınlarının, nesneliği, bilimi evrenselliği, red edip sınıfları inkar ettiği, onun yerine güdük, temelsiz, bir radikal çoğulculuğu ve militan bir hokkabazlığı koyduğu bir gelecek kurgusu ve iktidar perspektifi olmayan, belirli bir döneme hitap eden ve sürekli biçimde, çürüyen akımdır postmodernizm
"
Bugün, hemen her cephesiyle varoluşumuzu belirleyen –bazen sözcüğün tam anlamıyla belirleyen- kendi aralarındaki yıkıcı çatışmalarla birlikte ulusların kaderlerini büyük ölçüde tayin eden ve bizzat gündelik hayatımızın rengi olan iktidar karşısında kayıtsız ya da mahcubane sessizliğini koruyan maskaralaşmış bir kültürel sol ile karşı karşıya kaldık
Terry Eagleton-Postmodernizmin Yanılsamaları

Çağımızda idealizm, artık salt din eksenli, metafizik temel üzerinden, üretilmemektedir. Öznenin buharlaştırıldığı, sınıfların ortadan kalktığı, onun yerine çok kültürlü kimlik kolajlarının belirdiği, kürselleşme çağında. İdealizm,artık ,postmodern-post marksist,post feminist, varoluşçu-nihilist ve benzeri entelektüel atıklar üzerinden üretilmektedir

Koray Aker

1 yorum:

Osmanlının Yıkılışı Üzerine-Koray Aker

  Muhafazakar (neo-osmanlıcı) çevreler Osmanlının Kemalizm tarafından yıkıldığına inanıyorlar. Lenin devlet ve devrim eserinde şeyler ilga o...