21 Ağustos 2021 Cumartesi

EMPERYALİZM VE AFGANİSTAN İŞGALİ ÜZERİNE-KORAY AKER

 



Tarihsel ve toplumsal koşullar solun  yengisine yol açarak ideolojik ve askeri anlamda onun ricat dönemini başlatarak en geri mevzilere itti. Objektif ve sübjektif nedenler solun tüm direnç alanlarını çürüterek  onu ideolojik örgütsel ve askeri bağlamda hezimete uğrattı. MLM bağlamında sol bugün birer siyasal kadavraya dönüşmüş ve öncü niteliklerini yitirmiştir. 


Bu somut gerçek ile yola çıkarak Afganistan üzerine yapılan yorumlarda iki eğilim öne çıkmaktadır. Birincisi seküler ırkçı, oryantalist  sınıfsal saiklerden yoksun küçük burjuva idealizmi.Diğer yandan tarihsel yengi ile birlikte ideolojik olarak kırıma uğramış  soğuk savaş klişeleri ile toplumsal süreçleri okumaya çalışan öznelci nostaljik sol.


Emperyalist ideolog Samuel P. Huntington Solun bu tarihsel yengisi ile ortaya çıkan boşluktan yararlanarak şu tezi ortaya sürmüştür. Günümüzde  artık sınıfsal antagonizmaya dayanan çatışmaları son bulmuştur. Bunun yerini medeniyetler arası kozmogonik bir kültür çatışması almıştır. Medeniyetler çatışması ileri ile geri, barbar ile uygar  uluslar arasında bir çatışmadır. Bunun dışında ortaya sürülen tüm tarihsel modellemeler geçersizdir ve tek haklı ve meşru dava  uygar halkların barbar halklara karşı savaşıdır. 


 Batı emperyalizmin Irak Suriye Afganistan Pakistan Filistin Libya ve diğer Ortadoğu ulusları üzerinde sürdüğü her türlü gerici işgal ve saldırı bu teoriye dayandırıldı ve batılı kurtarıcı miti hem sinema hem kültür hem siyasete sirayete ederek kitleleri kuşattı. Batılı emperyalistler Ortadoğu halklarını barbarlardan ve vahşilerden kurtaran kahramanlar olarak parlatıldı. 


Somut gerçek ise , Neo liberal kapitalizmin ve emperyalizmin en yıkıcı en şoven en ırkçı saldırıları hep demokrasi ve medeniyet götüreceğiz diye girdikleri bu ülkelerde yaşandı  yüzbinlerce insan katledildi on milyonlarca insan yurtsuzlaştırıldı milyonlarca insan açlığa yoksulluğa hastalığa  mahkum edildi. Emperyalizm bu halklara karşı kimyasal saldırı dahil her türlü suçu işledi. Ülkeleri emperyalizm tarafından işgal edilen halklar bir yandan kaynakları ve zenginlikleri sömürülüp yağmalanırken diğer yandan sayısız çelişkiler ile baş başa kaldılar. Refah bolluk özgürlük mavalı ile aldatılan halkların ne başını sokacağı bir barınağı nede sığınacakları bir vatanı kaldı. 

 Kautsky nin ultra emperyalizm teorisi neye dayanıyordu, Tekilleşmiş barışçıl bir emperyalizme rekabetsiz savaşsız bir emperyalizm teorisine dayanıyordı, Lenin ise emperyalizmin ekonomik ve askeri özünü bilimsel olarak ortaya koyarak  kautsky nin barışçıl emperyalizm teorisinini çürüttü ve kautsky nin ipliğini pazara çıkardı Tarih barışçıl ve savaşsız bir emperyalizmin imkansız olduğunu ortaya koyarak Lenini haklı çıkardı. 

Hala barışçıl bir emperyalizm teorisinde ısrar eden Çağın dönek Kautsky lerine karşı ideolojik mücadele sürdürmek ve onların ipliğini pazara çıkarmak Marksistlerin görevidir. Emperyalizm özü itibarı ile özgürlük değil egemenlik ister emperyalizm bir ilerleme değil tiranlaşan çürüyen asalaklaşan kapitalizmdir. Tekniğin gelişmesi bile onun kaynak ve hammadde sorununa ve arayışına bir çözüm olamamıştır

Afganistanda olanda budur Abd emperyalizmi ve genel olarak nato terör örgütü  topraklarını işgal ettiği Afgan halkına savaş kan zülüm sömürü göç yoksulluk açlık dışında hiç birşey götürmedi. Ne kadar gerici olursa olsun Afgan ulusu abd emperyalizmine karşı bağışıklık geliştirerek onun karşısında haklı bir savaş veren Talibanı sahiplendi ve Taliban hem askeri hem siyasi bakımdan güç kazanarak  Afgan ulusunun ve ülkenin yerli hakim sınıflarının meşru temsilcisi haline geldi.Talibanı güçlendiren ve onu bugünlere taşıyan Afgan ulusunun Abd emperyalizmine olan nefretidir.


İlhak, der Lenin bir ulusun kendi kaderini tayin etme hakkının çiğnenmesidir, halkın iradesine karşı olarak devlet sınırlarının saptanmasıdır.

Sonuç olarak Afgan ulusu  Abd emperyalizmini ülkesinden kovmuş ve askeri hegomonyasına son vermiştir. Afgan ulusunun ve talibanın abd emperyalizmine karşı verdiği savaş haklı ve meşru bir savaştır. Taliban gericiliğine karşı savaşta temelde emperyalizmin değil ,Afgan halkının ve onun enternasyonal müttefiklerinin sorunudur ve mlm önderliğinde gelişecek  köklü bir devrim sorunudur.


KORAY AKER


19 Ağustos 2021 Perşembe

Emperyalizm Nedir ? Koray Aker

 " Emperyalizm her yere özgürlük değil, hegemonya götüren mali sermayenin ve tekellerin çağıdır.

Lenin 




Lenin emperyalizmin ekonomik ve askeri özünü şu dört başlıkta özetlemektedir


1- Üretimdeki aşırı yoğunlaşma ile birlikte serbest rekabetin egemen olduğu eski tip kapitalizmin yerini Tekellerin doğması ve kapitalizmin üretimin bir kaç tekel elinde yoğunlaştığı bir yüksek aşamaya evrilmesi

2- Banka sermayesi ile Saniyi sermayenin birleşmesi bunun sonucu olarak mali oligarşinin pekişmesi

3- Kapitalizmin Serbest rekabetin özgül niteliği olan meta ihracının yerini sermaye ihracının öncelik kazandığı bir iktisadi aşamaya evrilmesi

4- Dünya topraklarının belli başlı ulus devletler tarafından paylaşımının tamamlanması


Özetle Emperyalizm:

1-Üretimdeki yoğunlaşmanın bir sonucu olarak serbest rekabetin ve üst yapıda demokrasiye dayanan kapitalizm yerini ekonomin belli başlı tekellerin ellinde toplandığı üst yapıda siyasal gericiliğin örgütlendiği kapitalizmin tekelci aşamasıdır.

2- Kapitalizmin bu yüksek aşamasında banka sermayesi ile sanayi sermayesi kaynamış iç içe geçmiş bunun nitel bir sonucu olarak mali oligarşi doğurmuştur ( Finans kapitali egemenliği)

3- Emperyalizm serbest rekabetin özgül niteliği olan meta ihracının aksine sermaye ihracının öncelik kazandığı bir iktisadi aşamadır.


4- Emperyalizm dünya topraklarının modern ulus devletler tarafından paylaşımın tamamlandığı bir dönemdir.

Emperyalizmin ekonomik özü tekelizme dayanan sömürgeciliktir. Emperyalizmin siyasi özü anti demokratizmdir emperyalizmin askeri özü ise terör rejimidir bütün emperyalist devletler terör rejimine dayanırlar yani faşizme. Emperyalist ilişkilerin egemen olduğu bir dünyada barış demokrasi ve eşitlik bir fantazidir savaş yoksuluk ve kaos ise emperyalist ilişkilerin nitel kalıcı sonuçlarıdır


KORAY AKER

Osmanlının Yıkılışı Üzerine-Koray Aker

  Muhafazakar (neo-osmanlıcı) çevreler Osmanlının Kemalizm tarafından yıkıldığına inanıyorlar. Lenin devlet ve devrim eserinde şeyler ilga o...