Proleter çocuklarının yaşamı, yaşlarına uymayan biçimde o denli çileden çıkarıcı durumda, o denli barbarca yoksulluk ve acıyla doludur ki.
Alexandra Kollontai
Burjuva kast ruhu ile toplumun tüm manevi güçlerini, kontrol altına alan ve yöneten, imtiyazlı ve ayrıcalıklı bir sınıf iktidarı olarak neoliberal akp iktidarı, dönemi boyunca gerici neo liberal politikalar güderek tamda sınıf karakterine uygun biçimde, bir çizgi izledi. İşçi sınıfı üzerinde, dizginsiz bir şovenizme, sömürüye ve talana yol açan neoliberal iktidar egemen sınıfların, daha çok zenginleştiği ve büyüdüğü bir ekonomik tablo yarattı.
Ekonomik boyutu ile işsizlik, yoksulluk, açlık, eşitsizlik gibi yıkıcı sonuçlar doğuran neoliberal iktidar manevi bakımdan yoksunlaşmış, çürümüş, tüm moral değerleri çökmüş, ahlaksız bir toplum yarattı.
Burjuva akademik çevrelerin, ona eşlik eden burjuva medya ve çeşitli dogmatik yapıların, ısrarla öznelleştirmeye çalıştığı ve mevcut üretim ilişkilerinden bağımsız ele aldığı, çocuklara yönelik şiddet istismar ve tecavüzler, mevcut kapitalist üretimden, bu üretim tarzının yaratığı, siyasal ekonomik ve toplumsal çelişmelerden, bağımsız ele alınamaz.
Burjuva akademik çevrelerin, ona eşlik eden burjuva medya ve çeşitli dogmatik yapıların, ısrarla öznelleştirmeye çalıştığı ve mevcut üretim ilişkilerinden bağımsız ele aldığı, çocuklara yönelik şiddet istismar ve tecavüzler, mevcut kapitalist üretimden, bu üretim tarzının yaratığı, siyasal ekonomik ve toplumsal çelişmelerden, bağımsız ele alınamaz.
Kapitalist üretimin anarşist niteliği, onun gerici üst yapısı, kutsal aile, din, eğitim, medya vb. yapılar çocuklara yönelik ekonomik, fiziki ve psikolojik şiddetin oluşmasında, başat rol oynamaktadır. Çocuk sömürüsü, geniş spektrumu kapsayan ve salt ülkemize özgü olmayan, en ileri burjuva ülkelerinde bile, ciddi tablolarla öne çıkan, nesnel bir sorundur. Savaşın, yoksulluğun, açlığın pençesinde, çocuk işçiliğine, şiddete ve fuhuşa sürüklenen, on milyonlarca çocuk, bugün kapitalist üretimin yaratığı sömürü düzeninde etkilenmektedir.
"Tuik verilerine Türkiye’de her dört saatte bir tecavüz veya tecavüze kalkışma suçunun işlendiği, sokaklarda yaşayan yaklaşık 25 bin çocuğun cinsel şiddetle karşı karşıya kaldığı, yılda ortalama 7 bin çocuğun cinsel istismara uğradığı belirtildi.Çocukların cinsel istismarı ile ilgili açılan dava sayısı on yılda yüzde 700 arttı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre, 2015'te 16 ve 17 yaşında evlenen kız çocuklarının sayısı 31 bin 337. Çocuk gelinlerin sayısı 2010'da 45 bin 738, 2011'de 42 bin 700, 2012'de 40 bin 428, 2013'te 37 bin 481, 2014'te 34 bin 629 idi. Disk raporuna göre Türkiye de yaklaşık 2 milyon çocuk işçisi çalışıyor. 2016 tuik verilerine göre çocuk işçilerin yüzde 78’i kayıt dışı çalışmaktadır.İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin verilerine göre 3 yılda 176 çocuk işçi iş cinayetinde hayatını kaybetti. MEB’in yayımladığı 2016-2017 yıl sonu örgün eğitim verilerindeki okullaşma oranına göre bu yıl bir milyon 973 bin 874 çocuk eğitim dışında kaldı. Bakanlık verilerine göre 2017’de cezaevlerinde bin 847’si tutuklu, 731’i hükümlü toplam 2 bin 578 çocuk bulunduğunu gösteriyor.Çocukların etkilendiği önemli biri diğer etken ekonomik şiddettir. Akp nin neo liberal politikalarının yaratığı, ekonomik yıkımlar yüzünden milyonlarca çocuk yoksulluk ve açlık sınırında yaşamaktadır. TÜİK verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 16 milyon yoksul var. Yoksul fertlerin yüzde 44,3’ü çocuk. )
Marx üretimde, tekniğin gelişmesi ile birlikte, kadın ve çocuk emeğinin, kapitalist üretim için aranan bir nitelik haline dönüşeceğini belirtmiştir. Çocuk işçiliği, makinenin gelişmesi ile birlikte, geç kapitalizmin bir niteliği haline geldi. Ucuz ve karlı bir meta olarak çocuk işçiliği, tüm dünyada kapitalistlerin iştahını kabarmaktadır. Birleşmiş milletlerin, çocuk işçiliğini ortadan kaldıracağız yönündeki aldatıcı ve demagojik söylemlerine rağmen, tüm dünyada çocuk işçiliği artmaya devam ediyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün verilerine göre, dünyada 168 milyon çocuk işçi var.
“ Makine, adale gücünü vazgeçilmez bir öğe olmaktan çıkardığı ölçüde, adaleleri zayıf, vücut gelişmesi eksik, ama eklem ve organları kıvrak işçileri çalıştıran bir araç halini alır. Bu nedenle de kadın ve çocuk emeği, makine kullanan kapitalist için aranan ilk şey olmuştur
Karl Marx
Emperyalist sömürgeci siyasetinin ve ilhakın, nesnel bir sonucu olarak, ikinci ve üçüncü dünya ülkelerinde meydana gelen, savaş, göç, açlık ve benzeri yıkımlardan en fazla çocukla etkilenmektedir. Milyonlarca çocuk, yetersiz beslenme ve açlık yüzünden ölmektedir. Milyonlarca çocuk, yetersiz sağlık hizmeti alamadığı için, yaşamlarını kaybetmekte ve sakat kalmaktadır. Emperyalist savaşlar sonucu, yüz binlerce çocuk ailelerinden koparak fuhuşa, köleliğe ve ölüme sürüklenmektedir
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (BMMYK) verilerine göre, dünyada, başka bir ülkede güvenlik arayan ve kendi ülkelerinde yerinden edilmiş yaklaşık 50 milyon mülteci bulunuyor. Yerinden edilmiş bu nüfusun yarısı çocuklardan oluşuyor. Tahminen 25 milyon çocuk halen evlerinden ayrılmış durumda ve 10 milyonu BMMYK yardımı alıyor. Son on yılda 2 milyondan fazlası savaşlarda öldü, 6 milyonu yaralandı ve sakatlandı ve 1 milyonu yetim kaldı. UNICEF, dünyada fiziksel, cinsel ve duygusal şiddete maruz kalan çocuk sayısının giderek arttığını açıkladı. Dünyada 120 milyon genç kız fuhuşa sürüklenirken, yine Unicef raporlarına göre dünya genelinde 75 milyon çocuk eğitimden yoksun
Çocuk sömürüsü ve şiddetinin, dayandığı bir diğer alan kutsal burjuva ailesidir. Burjuvazinin kutsal ailesi, kapitalist üretim biçimin en küçük ekonomik hücresidir. Burjuva mülkiyet çıkarlarına, uygun biçimde, sabitlemiş, dondurulmuş, değişmez konservatif ilişkiler üzerine inşa edilmiş burjuva ailesi patriakal bir üstyapı kurumudur. Toplumun moral, etik, töre gibi geleneksel değerlerinin üretildiği kutsal aile çocuk sömürüsünün en çok yaşandığı alanlardan biridir.
" Bugünkü burjuva aile neye dayanıyor? Sermayeye, özel kazanca. Tam gelişmiş haliyle yalnız, burjuvazi için vardır; ama tamlayanını, proleterlerin zorla yaratılmış ailesizliğin de ve açık orospulukta bulur. Burjuvanın ailesi, bu tamlayanın kalkmasıyla elbette ortadan kalkar, ve ikisi de sermayenin yitmesiyle yiter. Bizi, ana-babaların çocuklarını sömürmesine son vermeyi istemekle mi kınıyorsunuz? Bu suçu kabul ediyoruz
( F.Engels )
Toplumun manevi bir örgütlenmesi ve çatısı olarak kabul gören ailenin, ekonomik ve toplumsal niteliği, çoğunlukla görmezden gelinmektedir. Bugün yoksul proleter aileleri, ekonomik etkenler yüzünden çocuklarının, barınma, beslenme, eğitim, sağlık gibi temel zorunlu ihtiyaçlarını, karşılama gücünden yoksundur.
"Tuik verilerine Türkiye’de her dört saatte bir tecavüz veya tecavüze kalkışma suçunun işlendiği, sokaklarda yaşayan yaklaşık 25 bin çocuğun cinsel şiddetle karşı karşıya kaldığı, yılda ortalama 7 bin çocuğun cinsel istismara uğradığı belirtildi.Çocukların cinsel istismarı ile ilgili açılan dava sayısı on yılda yüzde 700 arttı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre, 2015'te 16 ve 17 yaşında evlenen kız çocuklarının sayısı 31 bin 337. Çocuk gelinlerin sayısı 2010'da 45 bin 738, 2011'de 42 bin 700, 2012'de 40 bin 428, 2013'te 37 bin 481, 2014'te 34 bin 629 idi. Disk raporuna göre Türkiye de yaklaşık 2 milyon çocuk işçisi çalışıyor. 2016 tuik verilerine göre çocuk işçilerin yüzde 78’i kayıt dışı çalışmaktadır.İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin verilerine göre 3 yılda 176 çocuk işçi iş cinayetinde hayatını kaybetti. MEB’in yayımladığı 2016-2017 yıl sonu örgün eğitim verilerindeki okullaşma oranına göre bu yıl bir milyon 973 bin 874 çocuk eğitim dışında kaldı. Bakanlık verilerine göre 2017’de cezaevlerinde bin 847’si tutuklu, 731’i hükümlü toplam 2 bin 578 çocuk bulunduğunu gösteriyor.Çocukların etkilendiği önemli biri diğer etken ekonomik şiddettir. Akp nin neo liberal politikalarının yaratığı, ekonomik yıkımlar yüzünden milyonlarca çocuk yoksulluk ve açlık sınırında yaşamaktadır. TÜİK verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 16 milyon yoksul var. Yoksul fertlerin yüzde 44,3’ü çocuk. )
Marx üretimde, tekniğin gelişmesi ile birlikte, kadın ve çocuk emeğinin, kapitalist üretim için aranan bir nitelik haline dönüşeceğini belirtmiştir. Çocuk işçiliği, makinenin gelişmesi ile birlikte, geç kapitalizmin bir niteliği haline geldi. Ucuz ve karlı bir meta olarak çocuk işçiliği, tüm dünyada kapitalistlerin iştahını kabarmaktadır. Birleşmiş milletlerin, çocuk işçiliğini ortadan kaldıracağız yönündeki aldatıcı ve demagojik söylemlerine rağmen, tüm dünyada çocuk işçiliği artmaya devam ediyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün verilerine göre, dünyada 168 milyon çocuk işçi var.
“ Makine, adale gücünü vazgeçilmez bir öğe olmaktan çıkardığı ölçüde, adaleleri zayıf, vücut gelişmesi eksik, ama eklem ve organları kıvrak işçileri çalıştıran bir araç halini alır. Bu nedenle de kadın ve çocuk emeği, makine kullanan kapitalist için aranan ilk şey olmuştur
Karl Marx
Emperyalist sömürgeci siyasetinin ve ilhakın, nesnel bir sonucu olarak, ikinci ve üçüncü dünya ülkelerinde meydana gelen, savaş, göç, açlık ve benzeri yıkımlardan en fazla çocukla etkilenmektedir. Milyonlarca çocuk, yetersiz beslenme ve açlık yüzünden ölmektedir. Milyonlarca çocuk, yetersiz sağlık hizmeti alamadığı için, yaşamlarını kaybetmekte ve sakat kalmaktadır. Emperyalist savaşlar sonucu, yüz binlerce çocuk ailelerinden koparak fuhuşa, köleliğe ve ölüme sürüklenmektedir
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (BMMYK) verilerine göre, dünyada, başka bir ülkede güvenlik arayan ve kendi ülkelerinde yerinden edilmiş yaklaşık 50 milyon mülteci bulunuyor. Yerinden edilmiş bu nüfusun yarısı çocuklardan oluşuyor. Tahminen 25 milyon çocuk halen evlerinden ayrılmış durumda ve 10 milyonu BMMYK yardımı alıyor. Son on yılda 2 milyondan fazlası savaşlarda öldü, 6 milyonu yaralandı ve sakatlandı ve 1 milyonu yetim kaldı. UNICEF, dünyada fiziksel, cinsel ve duygusal şiddete maruz kalan çocuk sayısının giderek arttığını açıkladı. Dünyada 120 milyon genç kız fuhuşa sürüklenirken, yine Unicef raporlarına göre dünya genelinde 75 milyon çocuk eğitimden yoksun
Çocuk sömürüsü ve şiddetinin, dayandığı bir diğer alan kutsal burjuva ailesidir. Burjuvazinin kutsal ailesi, kapitalist üretim biçimin en küçük ekonomik hücresidir. Burjuva mülkiyet çıkarlarına, uygun biçimde, sabitlemiş, dondurulmuş, değişmez konservatif ilişkiler üzerine inşa edilmiş burjuva ailesi patriakal bir üstyapı kurumudur. Toplumun moral, etik, töre gibi geleneksel değerlerinin üretildiği kutsal aile çocuk sömürüsünün en çok yaşandığı alanlardan biridir.
" Bugünkü burjuva aile neye dayanıyor? Sermayeye, özel kazanca. Tam gelişmiş haliyle yalnız, burjuvazi için vardır; ama tamlayanını, proleterlerin zorla yaratılmış ailesizliğin de ve açık orospulukta bulur. Burjuvanın ailesi, bu tamlayanın kalkmasıyla elbette ortadan kalkar, ve ikisi de sermayenin yitmesiyle yiter. Bizi, ana-babaların çocuklarını sömürmesine son vermeyi istemekle mi kınıyorsunuz? Bu suçu kabul ediyoruz
( F.Engels )
Toplumun manevi bir örgütlenmesi ve çatısı olarak kabul gören ailenin, ekonomik ve toplumsal niteliği, çoğunlukla görmezden gelinmektedir. Bugün yoksul proleter aileleri, ekonomik etkenler yüzünden çocuklarının, barınma, beslenme, eğitim, sağlık gibi temel zorunlu ihtiyaçlarını, karşılama gücünden yoksundur.
Yüz binlerce çocuk, ailenin ekonomisine katkı sağlamak için, iş gücüne çekilmektedir. Parçalanmış binlerce proleter ailesinin çocukları, yurtlarda, sokaklarda, geleceksiz ve yarınsız bir biçimde yaşamaktadır. Proleter ailesi içinde, anne babalar, uzun çalışma saatleri, ekonomik etkenler vb. nedenlerden dolayı, çocukların duygusal, psikolojik ve manevi gelişimine katkı sunamamaktadırlar.
“Aile ve eğitimle, ana-babalar ve çocuklar arasındaki sevgi "ilişkisiyle ilgili burjuva deyimiyle, büyük sanayi yüzünden proletarya için aile bağları parçalandıkça ve çocuklar basit ticaret nesnelerine ve emek araçlarına dönüştürüldükçe, daha da iğrençleşiyor.
K. Marks-F. Engels, Manifest der Kommunistischen Partei
Kutsal aile miti ile üzerine örtülen, çocuk sömürüsünün çarpıcı bir diğer yanı, çocukların aile içi şiddet ve istismarın boy hedefi haline dönüşmesidir. Çocuk sömürüsüne dayanan araştırmalarda, çocuğa yönelik tecavüz, istismar, şiddet gibi saldırılar, çocuğun en yakınları olan anne, baba, kardeş gibi aile içi bireylerden kaynaklanmaktadır. Kutsal aile içinde, çocuklar yalnız aç, sevgisiz ve sağlıksız büyümüyor, aynı zamanda tecavüze, tacize şiddete ve istimara uğruyor.
" Amerika'daki 37 eyaletteki veriler göz önüne alındığında cinsel
olarak istismar edilen çocukların;
%78.5'i aileleri tarafından,
%6.5'i diğer akrabaları tarafından,
%0.4'ü üvey aileleri tarafından,
%0.2'si ev içerisinde çalışan görevliler tarafından,
%0.7'si bakıcılar tarafından,
%4.1'i bir ebeveynin evlenilmemiş sevgilisi tarafından,
%0.2'si yasal bakıcıları tarafından,
%0.2'si diğer profesyonel mesleğe sahip kişiler tarafından,
%0.3'ü arkadaşlar ya da komşular tarafından,
%5.1'i diğer kaynaklar tarafından,
%3.9'u ise tespit edilememiş kişiler tarafından
cinsel olarak kötüye kullanılmakta, istismar edilmekte, taciz edilmekte ve hatta tecavüz edilmektedir (veriler 2004 yılına aittir).
(Kaynak, Evrim ağacı)
Bir diğer çalışma Türkiye’den
Türkiye'de istismara uğramış (sadece cinsel olmak zorunda değil, fiziksel veya psikolojik de olabilir) 50 çocuk üzerinde yapılan bir araştırmada, istismara uğrayan çocukların %46'sı erkek, %54'ü kızdır. İstismara uğrayan çocukların %38'i sadece babaları tarafından, %28'i sadece anneleri tarafından, %34'ü ise ikisi birden tarafından istismar edilmiştir
(Kaynak, Evrim ağacı )
Son tahlilde toplumun en savunmasız sınıfı olan çocuklar üzerindeki her türden sömürü şiddet ve istismar kapitalist üretim tarzından ve bu egemen üretim tarzının doğurduğu sınıfsal kültürel ve toplumsal çelişkilerden bağımsız düşünülemez.
KORAY AKER