Halkçı-Yerel belediyecilik üzerine-Koray Aker

Halkçı devrimci yerel belediyecilik deneyimleri ,Köylülük özellikle yoksul köylülük açısından ve proleterler açısından zenginşeitirici ufuk açıcı dönüştürücü birer deneyimdirler.

Birinci olarak yoksul köylülük geçmişte kıt imkan ve şartlar ile ürettiği ve meydana getiriği ürünü tüccar sınıfı ve onun asalak ajan komisyoncuları aracılığı ile pazara sürebilmekteydi ve emeğinin ve ürünün gerçek karşılığını alamamaktaydı işimdi ise kooperatif sayesinde ürünü tüccar sınıfına bağımlı olmadan pazara sürebilmekte ve ürünün asıl karşılığını genel eflasyon içindeki diğer şartları bir kenara bırakırsak (mazot traktör zam pahallık vs ) alabilmektedir.

Kooperatifler ve halk meclisleri kp ler açısından kitlelere sınıf bilincin taşındığı geniş birer propaganda alanlarıdır. Kooperatifler ve halk meclisleri aracılığı ile daha fazla kitleye ulaşılabilir çeşitli ideolojik yöntem ve araçlar kullanılarak kitlelere sınıf bilinci taşınabilir ideolojik düşünsel kültürel açıdan burjuva mirasdan kopuşlar sağlanabilir.

Kooperatifler dışında kalan ve sistemin birer nodülü olarak hareket eden ve tüccar sınıfına bağımlı olan köylülük kooperatifler sayesinde salt sınıf bilincine ulaşma imkanı bulmaz kendi sınıfı ile kaynaşarak sorunlarını kolektif yöntemler ile çözme fırsatına ulaşır.

Kooperatifler sınıfın bilinçli öncüleri sayesinde köylülüğe bilimsel tarım imkanları sunabilir bu konuda öğretici olabilir çeşitli sübvansiyonlar sunabilir imkanlar sınırlı da olsa tohum mazot makine vb. yardımlarda bulunabilir.

Halkçı yerel belediyecilik deneyimleri sistemin alternatifi yada burjuva medyanın marjinelleştirdiği biçimde birer komünist deneyim değildildirler. Halkçı yerel belediyecilik deneyimleri burjuva mülkiyet sistemini aşma yolunda kazanılmış devrimci birer mevzidiler legal mücadele deneyimi tali sınırları ve zorlukları olan alanlardır .

KORAY AKER

Nietzsche Ve Ahlak Üzerine -Koray Aker

Nietzsche göre ahlak ontolojik bir genelliğe ve sisteme dayanmak zorunda değildir çünkü nietzsche olguların nesnelliğine dayanan üst anlatıya her zaman septik yaklaşmıştır,nietzsche değimi ile olgular yoktur yorumlar vardır öyleyse ontolojik genelliğe dayanan nesnel ahlak anlayışının kabul etmemiz için hiç bir neden yoktur

Marx ahlakı toplumsal üretim tarzı ve bu üretim tarzı üzerinde yükselen politik hukuksal ve entelektüel siyasall üst yapıların yaratığı bir orji olarak görürken nietzsche de ahlak özneldir ve hiçte nesnellik belirtileri göstermez.

Yani Nietzsche göre ahlak bir takım öznel yargılar ve toplumsal mitlere dayanır. Nietzsche insanı aşılması gerekilen bir varlık olarak görüyordu tamda bu nedenle onun üst insanı toplumsal ahlaktan yani öznel uargılardan ve toplumsal mitlerden oluşan insanın sahip olduğu tüm göreceliklerden kurutmalıdır yani ahlaktan kurtulmalıdır.

Şöyle der Nietzsche Biz artık insanı tinden ve tanrısallıktan türetmiyoruz onu aldık ve hayvanlar arasındaki yerine geri koyduk Nietzsche bir ahlak düşmanıydı ona göre ahlak bir yabancılaşma biçimiydi ve yozlaşmanın ürünüydü. 

Koray Aker